Hz. Muhammed Kur’an’ı Açıklayıcıdır
İnsan okuduğu her şeyi hemen anlayabilir mi? Hangi konularda ayrıntılı açıklamalara ihtiyaç duyar?
Hz. Muhammed (s.a.v.) 610 yılında Yüce Allah tarafından peygamber olarak görevlendirilmiştir. 632 yılında vefatından kısa bir süre öncesine kadar da ona vahiy gelmeye devam etmiş- tir. Peygamberimiz aşama aşama, bölüm bölüm kendisine gelen Kur’an ayetlerini insanlara bildirmiş, onları Allah’ın ayetlerine uymaya çağırmıştır. Kur’an-ı Kerim’in pek çok ayeti Müslümanların kolayca anlayabileceği niteliktedir. Ancak bazı ayetlerin kolayca ve hemen anlaşılması mümkün değildir. Bu durum Hz. Peygamber (s.a.v.) zamanında yaşayan Müslümanlar için de söz konusudur. İşte Hz. Muhammed’in peygamberlik görevlerinden biri Kur’an’ı açıklamak ve insanları aydınlatmaktır. Yüce Allah (c.c.) Nahl suresinde, “Senden önce de kendilerine vahyettiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik... Apaçık mucizeler ve kitaplarla (gönderdik). İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman için ve düşünüp anlasınlar diye sana da bu Kur’an’ı indirdik.” (1) buyurarak bu gerçeği ifade etmiştir.

Kur’an-ı Kerim İslam dininin temel kaynağıdır. O, Allah’ın varlığına ve birliğine imandan ibadetlere, toplumsal ilişkilerden ahiret hayatına kadar pek çok konuda emir, yasak ve ilkeler içerir. Her Müslümanın Kur’an’da yer alan dinî ve ahlaki ilkeleri öğrenmesi, bunlara uyması gerekir. Ancak Kur’an bir kitaptır. Onda her şeyin kapsamlı bir şekilde açıklanması mümkün değildir. İşte Kur’an’da tam olarak açıklanmayan konularda Peygamberimiz (s.a.v.) devreye girmiştir. Örneğin Kur’an-ı Kerim namaz kılmayı emretmiş, ancak namazın nasıl kılınacağını, namaz kılarken neler yapılacağını açıklamamıştır. Hz. Peygamber (s.a.v.), “Ben namazı nasıl kılıyorsam siz de öyle kılın.” (2) buyurarak bu ibadetin nasıl yapılacağı konusunda sözlü ve uygulamalı olarak Müslümanları aydınlatmıştır. Aynı durum zekât, sadaka ve hac gibi ibadetler için de geçerlidir. Müslümanlar bu ibadetlerin nasıl yapılacağını da Peygamberimizin açıklamalarıyla öğrenmişlerdir.
Kur’an-ı Kerim hac ibadetini farz kılmıştır. Gücü yeten, imkânı olan Müslümanlara hacca gitmeyi emretmiştir. Ancak bu ibadetin nasıl yapılacağı Kur’an’da açıkça ifade edilmemiştir. Sevgili Peygamberimiz diğer konularda olduğu gibi haccın nasıl yapılacağını da hem sözlü hem de uygulamalı olarak bizlere öğretmiştir. Bu konuyla ilgili bir hadisinde de “Haccın nasıl yapılacağı ile ilgili kuralları benden öğreniniz.” (1) buyurmuştur. Böylece Hz. Muhammed (s.a.v.) hem Kur’an’da yer alan bir ayeti açıklamış hem de bir ibadetin nasıl yerine getirileceği konusunda insanlara rehberlik etmiştir.

Sevgili Peygamberimiz hem İslam'ın emir, yasak ve öğütlerini insanlara anlatmış hem de Kur’an ayetlerini açıklamıştır. O, açıklamaları ve uygulamalarıyla hepimize dünya ve ahirette mutlu olmanın yollarını göstermiştir. Kur’an ayetlerini açıklayıp uygularken, insanları İslam’a davet ederken hiç kimseye baskı yapmamış, zorlamada bulunmamıştır. Bizler de Sevgili Peygamberimizi kendimize örnek alalım. Dinimizin öğütlerine uymayı ilke edinelim.
